Rüstem PEHLİVANLAR/ Gülsüm YILDIRIM/HERKES DUYSUN

BURSA (İGFA) – Ramazan ayı, ay takvimine göre 9. ay olarak kabul edilen aydır. Bu ay Kur’an-ı Kerim’in indirilmeye başladığı aydır ve İslam alemine göre 12 ay içerisinde en hayırlı olan ay olarak kabul edilir. Bu ve benzeri hususiyetler bakımından Ramazan ayının Müslümanlar açısından ayrı bir önemi vardır ve Müslümanlar Ramazan ayını diğer aylardan daha yoğun bir ibadet gündemiyle geçirirler.

İslam’ın beş şartından biri olan oruç ibadeti de bu ay içerisinde Müslümanlara farz kılınmıştır. Müslümanlar bu ayda oruç, teravih namazı, iftar, sahur ve sıla-i rahim gibi ibadetlerle meşgul olurlar.

Ramazan ayının nasıl geçirilmesi gerektiği konusunda Herkes Duysun’a değerlendirmelerde bulunan Bursa Muradiye Camii İmam Hatibi Lütfi Taşçı, “Ramazan ayında oruçlu olunması farzdır. Peygamberimiz buyuruyor ki, ‘Bir kimsenin Ramazan ayında işlediği bir hayır, diğer aylardaki farz gibidir. Bir kimse bu ayda bir sevap işlerse 70 farz karşılığı alır. Ramazan ayı Kuran’ın indirildiği ay olduğundan dolayı Kur’an-ı Kerim okumak, mukabelelere katılmak gereklidir.” ifadelerini kullandı.

“RAMAZAN DUA AYIDIR”

Ramazan ayına girmeden önce bedenen, ruhen ve kalben tertemiz olunması gerektiğini vurgulayan Taşçı, “Bunun yolu tövbe ve istiğfardır. Ramazan ayında 2 önemli konu bulunmakta. Bunlar da iftar ve sahurdur. Peygamber Efendimiz (sav) iftarın önemine değinirken, ‘Oruçlunun iki sevinci vardır. Birisi iftar vakti, diğeri de Allah’a kavuştuğu vakittir.’ buyuruyor. İftar vaktinde kul ile Allah arasında hiçbir perde yoktur, kul iftar anında Allah’tan ne isterse istesin, Allah onun isteklerini mutlaka bugün, yarın veya ahirette kabul eder. Allah, ‘Bana dua edin ki ben de sizin duanızı kabul edeyim.’ buyuruyor. Bu sebeple Ramazan ayını bolca dua ederek geçirmek gerekir.” şeklinde konuştu.

“HAZİNENİN SAHİBİ ALLAH’TIR”

Ramazan ayının yardımlaşma, dayanışma ve paylaşma ayı olduğunun da altını çizen Taşçı, “Haliyle bu mübarek ayda aç, susuz ve sahipsizleri gözetmek mecburiyetindeyiz. Onlara iftar verelim. Peygamber Efendimiz de, kim bir oruçluya iftar ettirirse oruçlunun sevabının aynısı aldığını, oruçlunun da sevabından hiçbir şey eksilmediğini buyurmuştur. İftar davetlerinde de hem bir kaynaşma, birlik beraberlik var. Hazinenin sahibi Allah’tır.” dedi.

“SAHUR BEREKETİ EVE YANSIMALIDIR”

Ramazan’da en önemli öğün sahur olduğunu ve Peygamber Efendimiz’in de sahura özen göstererek bu vakitte hem dua hem de istiğfar çektiğini belirten Taşçı, Peygamber Efendimiz’in ayrıca sahurun kalkan olduğunu belirttiğini kayderek şu ifadeleri kullandı:

“Bu konuda da hadisi şerif var. ‘Sahur yemeği yiyiniz çünkü çok bereketlidir.’ İnsan hiçbir şey yemese bile sahura kalkarak bir bardak su içmelidir. O sahurun bereketini evine, hayatına yansıtmalıdır.”

TAŞÇI HOCADAN TEHECCÜD TAVSİYESİ

Sahura kalkıldığında el ve yüzün yıkanmasının, abdestle taçlandırılmasını tavsiye eden Bursa Muradiye Camii İmam Hatibi Lütfi Taşçı, “Bizler de sahura kalktığımız vakitte elimizi yüzümü yıkamışken abdest de alalım ve iki rekat teheccüd namazı kılalım. Peygamber Efendimiz de, ‘Nafile ibadetlerinden faziletlisi teheccüd namazıdır. Dünyadan ve dünyanın içindekilerden daha değerlidir’ buyuruyor.” dedi ve sahura kalkanların teheccüd namazlarını da eda etmeleri tavsiyesinde bulundu.

“MAZLUMUN AHI, İNDİRİR ŞAHI”

Tüm bir yılın en bereketli dönemi olarak nitelendirilen Ramazan ayında yapılacak ibadetler arasında en önemli olanın bol bol dua etmek olduğuna değinen Taşçı, “Gazze ve Doğu Türkistan başta olmak üzere dünyanın neresinde mazlum varsa onlara da dua etmeliyiz. Sadece dil ile değil fiilen de dua yapılmalıdır. Yani oradaki insanlara yardımlarımızı ulaştırmanın yollarını aramalıyız. Bu devlet işidir ancak bizler de vatandaş olarak devletimize bu konuda destek vererek meşru yollarını aramalıyız. Şunu unutmamalıyız ki mazlumun ahı, indirir şahı. Belki de Gazze ve Doğu Türkistan’da yaşanan olaylar dünyadaki zalimlerin sonunu getirecektir.” ifadelerini kullandı.